Neden ÖTEKI MEDYA? Anasayfa Güncel Medya Haberleri Dosyalar Medya`dan Öteki Türkiye Kültür-Sanat Etkinlikler Takvimi Forum Linkler ARSIV e-Posta	İsmet Solak: Medyada yozlaşma 12 Eylül ile başladı Hain bir suikastla katledilen Cumhuriyet Gazetesi yazarı Uğur Mumcu ölümünün 8. yıldönümde Türkiye Halk Dernekleri Federasyonu (HDF) ve Türk-Alman Dostluk Federasyonu’ nun (ATDF) ortaklaşa düzenledikleri bir etkinlikle Münih’ te anıldı. Toplantıya konuşmacı olarak katılan Hürriyet Gazetesi yazarı İsmet Solak ‘Abdi İpekçi’ den Uğur Mumcu’ ya Demokrasi mücadelesinde medyanın rolü’ konusunu işledi. Abdi İpekçi’ den Uğur Mumcu’ ya, Bahriye Üçok’ tan Ahmet Taner Kışlalı’ya kadar, Türkiye’ nin en iyi, en değerli kalemlerinin katledildiğini belirten Ismet Solak, ‘belli merkezlerin kimi öldüreceğini çok iyi bildiğini’ söyledi. Katledilen gazetecilerin yerinin asla doldurulamayacağına değinen yazar, ‘kolumuzu, kanadımızı, ayağımızı kırdılar’ dedi. Konuşmasında medyadaki yozlaşmayı ayrıntılarıyla açıklayan yazar, en çok güven kaybının medyada yaşandığını belirtti: ‘Bir kaç sene öncesine kadar yüzde 70lere varan güven, hızla yüzde 15lere indi. Bizim dönemimizde bobinlerin üzerinde yatan ve çalışan basın, şimdi medya oldu. Bizim dönemimizde mürekkep kokan gazeteler, şimdi deterjan ve pislik kokuyor’ dedi. Medyadaki yozlaşmanın asıl kaynaklarının 12 Eylül ve Özal Döneminde aranması gerektiğini belirten İsmet Solak, yozlaşmanın temel taşlarını şöyle sıraladı: Kurallar askıya alındı: Evrensel bir basın kuralı olan hazırlık tahkikatı yayın yasağı 12 Eylül döneminde kaldırıldı. DGM’ ye ifade verenlerin açıklamaları basında yer alıyor. Bu yanlış bir uygulama. Her şey kuralla yapılmalı. Özal Dönemi Uygulamaları: Eskiden mesleğe yıllarını vermiş, parlamento muhabirleri meclise kıyafet kurallarına uygun bir şekilde ve arka kapıdan girerlerdi. Özal döneminde genç stajyerler, kot pantolonla meclise önkapıdan girdiler. Başbakanla doğrudan görüşmeye başladılar. Bir anda şöhret olan genç gazeteciler neye uğradıklarını şaşırdılar. Turgut Özal gazetecilerden makas alarak ‘tonton’, ‘nonoş’ diye takılırdı. Kendisi gazetecileri pijamayla, Semra Hanım’ da gecelikle karşılardı. Devrim yaparken mesleğin etiği delindi. Köşk Gazeteciliği ve iş takipçiliği: Gazetelerde artık gazetecilik mesleği dışından olanlar ve Özal’ la irtibatı olanlar kilit noktalara geldiler. Gazete köşelerinde dün ‘Başbakanla birlikteydik. Bana dedi ki...’ sohbetleri başladı. Yavaş yavaş başka pisliklerde çıktı. İş ve ihale takipleri başladı. 80 yılında orada unuttuğumuz gençler, para, mal-mülk sahibi oldu, ben hala kooperatife para veriyorum. Sendikasızlaşma: 12 Eylül ve sonrasında sendikasız kaldık. Sendikasız basın çalışanı güvencesiz kaldı. Patrona karşı boynu bükük gazeteciler oluştu. İhanetin suikastlerle birleştiği dönem: 1978 yılında Abdi İpekçi öldürüldü. İpekçi haberin namusuydu. Her yazılan haberi en ay 15-20 yerden doğrulatırdı. Abdi İpekçi’ yle haberin tartıldığı kantarın topuzunu götürdüler bizden. Muammer Aksoy ile karınca kadar çalışkan bir Atatürkçüyü kopardılar bizden. Uğur Mumcu’ dan ‘bilgi sahibi olunmadan, fikir sahibi olunamayacağını öğrendik. Uğur ile araştırmacı-gazeteciliği yitirdik. Hırsızların peşinden koşan bir cengaveri kopardılar bizden. Bahriye Üçok Türk kadınının simgesiydi, laik Cumhuriyetin sembolüydü. Bilgiliydi, donanımlıydı. Türk kadınarı için en büyük kayıp ‘Bahriye Üçok’ tur. Bana öldürülmeyecek tek adam kimdir diye sorsanız, Ahmet Taner Kışlalı derdim. Kışlalı gibi bir aydını aldılar bizden. Kolumuzu, kanadımızı, ayağımızı kırdılar. En iyilerimizi seçip aldılar aramızdan. Promosyon dönemi: Bizim dönemimizde gazeteler mürekkep kokardı. Şimdi gazeteler çorba, deterjan kokmaya başladı. Gazete ve gazeteci saygınlığını ve güvenini yitirdi.
	Anasayfa - Güncel - Medya Haberleri - Dosyalar - Kültür-Sanat - Medya`dan - Etkinlikler Takvimi - Forum - Arsiv - Linkler - e-Posta
	Iletisim: e-Posta: otekimedya@gmx.net Fax: +49 (180) 50 52 59 60 69 47 webmaster: webmaster@otekimedya.com