Neden ÖTEKI MEDYA?


Anasayfa
Güncel
Medya Haberleri
Dosyalar
Medya`dan
Öteki Türkiye
Kültür-Sanat
Etkinlikler Takvimi
Forum
Linkler

ARŞİV

e-Posta

 

Hürriyet Gazetesi Yazı Kuruluna 05 Ocak 2001

 

ÇAMUR AT İZİ KALIR

 

Sayın Ertuğ Karakullukçu’nun henüz Almanya Yazarlar Çalışma Grubu içinde taslak halinde bulunan ve kamouyuna yansımayan hangi yolla elline geçtiğini bilmediğim yazı hakkında köşesinde bizi ‘demokratlık’ adına bombaya tutuyor. Bu konuda fazla birşey söylememe gerek yok. Okuyan bilir, o yazıda biz sadece toplumsal çatışmalara neden olacak davranışlar içine bir basın mensubunun girmemesi gerektiğini açıklayan evrensel Basın bildirgesinin temel ilkilerini açıkladık. Buna karşın Ertuğ Kakrakullukçu’nun yazısını okuyanlar ve başta Türkiyeli yazarlar, sanatçılar, aydınlar ve demokratlar mutlaka gerekli yanıtı vereceklerine inanıyorum. Ancak 04 Ocak 2001 tarihli Hürriyet’de gene kendi köşeşinde “Proje üretiyorlar para alıyorlar” Başlığıyla ikinci bir Sütun yaratarak bizim hakkımızda tamamen yalana dayanan bir iddası var. Şöyle:

 

‘Yücel Feyzioğlu, Molla Demırel, Ergin Korelli ve Orhan Bahçivan alevi değildir.....bu kişiler, Alevi Toplumu ile ilgili Projeler üretiyorlar, Bunun karşılığında Alman Devletinden ve Avrupa Fonu’ndan para alıyorlar. Aynı şekilde bazı Alevi derneklerinin toplantılarına da Panelist şeklinde katılır ve para alırlar.” Önce ben diyorum ki gerçekten sayın Ertuğ Karakullukçu’nun ‘bir Alevi okuru’ mu, yoksa ‘bir yalancı okuru’mu var? 35 yıllık bir gazeteci olan ve yıllardır Hürriyet gibi büyük bir gazetenin Avrupa sorumlusu gibi önemli bir görevde bulunan meslektaşım Ertuğ Karakullukçu en az benim kadar bilir ki Avrupa Birliği Fonlarından ve Almanya Devlet kurumlarından başkalarına projeler yazarak kimsenin para alamıyacağını. Ayrıca proje yazmak için bu kurumların tüm yıllık eğitim ve kültür alnından tutun iş alanlarından yapılan yatırımlara kadar gerekli tüm yıllık yasal çizelgeleri ve programları takip etmek ve bilmek gerek. Bu alan farklı bir uzmanlaşma alanıdır. Almanya’da doğup büyüyenler hariç kaç tane Türkiye kökenli böyle proje yazamak için uzmanlaşma eğitimi aldı bilmiyorum. Ancak benim bildiğim ne ben, ne de adını verdiği diğer yazar arkadaşlar bu alanda uzman. Ayrıca Proje yazım dili oldukça ayrı bir şey., Edebiyat dilinin dışında, daha çok yasa ve teknik kavramlar bilimi içine girer. Ben şahsen hukuk ve teknik dil ve kavramlarını sevmem. İlgi de göstermedim bugüne kadar. Avrupa ve Almanya kurumlarından belge ve bilgi Almak Türkiyeli kurumlardan almaktan daha kolaydır. Ben yardımcı olmaya hazırım. Buyrun ispatlayın.

 

Panelist olarak katılmaya gelince ben özellikle “Medya’nın toplum üstündeki psikolojik etkisi”, “Medyanın çocuk ve gençlik eğitimindeki rolü”, “Almanya edebiyetı ile Türküye Edebiyatının son 50 yılda karşılıklı benzeşmeleri ve birbirlerinde etkilenmelerinde göçün rolü” ve “Almanya’ya Türkiyeden Göçün 40 Yılık Gelişim” konusunda da iyi bir araştırmacı, arşivci ve uzman olduğumu beni tanıyan herkes söyler. Ancak bu konularda DIDF (Demokrat İşçi Dernekleri Federesyonu) dışında ben Türkiyeli insanların oluşturduğu herhangi bir kuruluşun ilgilendiğini bilmiyorum. Dediğim gibi DİDF burada yaşayanların özellikle eğitim, kültür ve günlük sorunlarıyla uğraşan kurum olduğu için kendisine bağlı derneklerin bir çok toplantısına katıldım. Sanırım diğerleri daha çok din veya belli politik görüş temelinde örgütler olması nedeniyle bu yukarıda adını verdiğim konularla ilgilenmiyorlar, programlarına almıyorlar. Veya ben bilmiyorum. Vaya onlar beni bu alanda tanımıyorlar. Kısacası DIDF’ dışında hiç bir kurumun herhangi bir toplantısına katılmadım. Çağırsalar bu uzman olduğum alanlarda giderim. Alman ve Türkiye Yazarlar Birliği’nin üyesi olarak da Almanya Yazarlar Birliği’nin tesbit ettiği ücreti talep ederim. Çünkü ayda en az iki Alman okuluna veya bir kurumuna şiir ve öykü okumaya, Türkiye edebiyatını tanıtmaya veya Yabancı işçiler ile Medya alanındaki panellere gidiyorum, onlardan da aynı ücreti talep ediyorum. Ancak kim bugüne kadar AABF bağlı bir dernek veya kuruma panelist olarak katıldığımı veya herhangi bir nedenle bir gelir sağladığımı ispat edebilirse, ben gaztenizde boy fotoğrafımı vererek bir yalancı ve çıkarcı olduğumu açıklayacağım. Ancak aksi halde Ertuğ Karakullukçu’dan sadece gerçeğe dayanmayan sensayon yapacak yayınlarla kendisini gündemden tutmaya çalıştığını “çamur at izi kalır “ anlayışı ile hareket ettiğini açıklamasını bekliyorum.

Ayrıca Bizim Alevi olmadığımızı yazıyor. Olsak ne olur, olmasak ne olur? Her hangi bir olumsuzluğu, haksızlığı, toplumları çıkmazların, karanlık sokakların içine sürükleyecek bir olguyu saptamak ve ona karşı tavır almak için illede o milliyette veya inanca sahip olmak gerekmez. Anlaşılan yazarımıza göre bir insan kendi mensub olduğu bir ırk ve inançtan başkasının haklarını savunmaz. E ne yapalım bu da yazarımızın demokratlık anlayışı olsa gerek. Değerlendirmeyi okuyuculara bırakıyorum.

 

Molla Demirel

Kaynak: www.uyan.de Web-Sitesi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Anasayfa - Güncel - Medya Haberleri - Dosyalar - Kültür-Sanat - Medya`dan - Etkinlikler Takvimi - Forum - Arsiv - Linkler - e-Posta

 

 

 

 

Iletisim:
e-Posta:
otekimedya@gmx.net
Fax: +49 (180) 50 52 59 60 69 47

webmaster: webmaster@otekimedya.com