|
|
|
|
|
|
|
“Unutturamaz
seni hiçbir şey…” KÜRŞAT
BUMİN-MEDYAKRONİK Büyük gazetelerin (“gazeteler” kendi başlarına
yazılıp, çizilip, okura ulaşamadığından
tabiî ki “gazeteciler”in de!) Hüsamettin Özkan’dan
esirgemedikleri büyük muhabbetin (Osmanlıca-Türkçe sözlükte buna
“Muhabbet-i ebedi” deniyor) nedenlerini epeyce biliyoruz.
Ama sanırım bilmediğimiz daha çok şey var. Bunları
da belki ileride kaleme alınacak “Basın Tarihi”nde
okuyacağız. Bu büyük muhabbet dostluktan da öte, “kan
kardeşliği” gibi bir şey… Memlekette olup
biteni izleyip tam da “Devrân değişti, bu muhabbet
de yara almıştır!” diye düşünecekken bir
de bakıyorsunuz ki devrân yine aynı devrân… Ne yaşanırsa
yaşansın illâki bir “Hüsamettin Özkan haberi”
yapılacak, bir yerlere bir şeyler sıkıştırılacak.
21 Mart tarihli Sabah’ta bu “Unutturamaz seni hiçbir
şey!” haberciliğinin iyi bir örneği vardı.
Gazetenin birinci sayfasına yerleştirilen bir haberden “Günün
esprisi”nin (bir nevi!) şu olduğunu öğreniyorduk: “Günün esprisi / ‘Derviş porsiyon döner’
/ Son Bakanlar Kurulu toplantısında sipariş edilen
döneri az bulan bakanlar ‘Bu kadarcık dönerle kim doyacak?’
diye sordu. Yanıt Hüsamettin Özkan’dan geldi: Derviş
porsiyon.” Olacak! Ne olursa olsun bir fırsat yaratılıp
Hüsamettin Özkan’dan söz edilecek! Ama “Günün esprisi”
ama günün hikmeti… Milliyet’in
bugünkü (23 Mart) sayısında gazetenin Ankara temsilcisi
Fikret Bila’nın yazısı da sözünü ettiğim
yayınlara iyi bir örnek. “Özkan arabulucu” başlıklı
bu yazıdan da anlıyoruz ki, Başbakan Yardımcısı
bu günlerde o kadar işinin gücünün üzerine bir de “arabulucuk”
görevi üstlenmek üzeredir. Odalar Birliği Başkanı Fuat Miras başkanlığında
bir heyet Hüsamettin Özkan’la görüşüp “bankaların
ekonomik kriz nedeniyle ağırlaştırdıkları
kredi faizlerinden” yakınarak “aşırı
faiz yükünün düşürülmesi” talebinde bulunmuş. Bila’nın
yazdığına göre, söz konusu heyetten Özkan’a şu
“ilginç” öneri de gelmiş: “Size yazıyla başvurup, bankalarla reel
sektör arasında arabulucu olmanızı isteyeceğiz.”
Reel sektörün talebi, “Özkan’ın bankalarla görüşerek,
finansal darboğaz nedeniyle aşırı yükseltilen
kredi faizlerinin ‘ödenebilir’ düzeye çekilmesini”
sağlamak”tan ibaretmiş. Odalar Birliği’nin talebinin karşılanması çok zor bir talep olduğunu söylesem, sanırım bana hak verirsiniz. O derece zor ki, neredeyse “kriz”in tamamı gibi bir şey! Ama olsun! Belki de Özkan bu zor mu zor meseleyi de hallediverir! Yeter ki siz isteyin… Bila, Özkan’a soruyor: “Böyle bir arabulucuk işlevi görecek misiniz?” Özkan’ın cevabı tahmin ettiğiniz gibi; “…reel sektör, üretim ve istihdam açısından çok önemli. Bu nedenle elimizden gelen yardımı yapmaya gayret edeceğiz.” Tabiî “Eğer Başbakan beni bu yönde görevlendirirse…” Bila, fazla beklemeden, bu işin nasıl olacağını anlatmaya başlamış bile: “Özkan, önce reel sektör temsilcilerinin verdiği bilgileri üç koalisyon liderine sunacak. Oraların (ne demekse!) değerlendirmelerini de reel sektör temsilcilerine sunacak.” Bila’nın bundan sonra anlattıklarının tamamı da bu istikamette; yani sanki Başbakan şimdiden Özkan’ı görevlendirmiş de, Özkan temaslarına çoktan başlamış gibi: “Başbakan Yardımcısı Özkan, pazartesi günü banka yöneticileriyle bir araya gelip reel sektöre yüklenen faiz yükünün mâkul bir düzeye çekilmesine çalışacak.” Sanırım farkındasınız: Daha ortada hiçbir şey yok! Daha doğrusu, daha ortada Bila’nın anlattıklarından başka bir şey yok… Oysa Milliyet yazarı çoktan randevular verilmiş (“pazartesi günü”), hattâ heyetler çoktan çalışmaya başlamış gibi güzel güzel anlatmaya devam ediyor… Yazının son cümlesi de bu ruh halini yansıtır nitelikte: “Başbakan Ecevit ve Yardımcısı Özkan, krizin reel sektörde yaygın bir işsizliğe yol açmaması için devreye girecekler.” Haydi hayırlısı! Mutlaka sizin de dikkatinizi çekmiştir. “Reel sektör” ve “sanal sektör” arasında yaşanacak olan (hattâ şimdiden yaşanmaya başlanan!) bu görüşmelerde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş’in adı hiç geçmiyor! Sanırsınız ki Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, Bila’nın “gazete-dâş”ı Tuncay Özkan’ın “haber”inde söylendiğinden de aceleci davranarak görevini Hüsamettin Özkan’a devrederek çoktan ABD’ye dönmüş bile! (23 Mart 2001) |
|
|
|
|
|
||
|
|
|
||
|
|
Anasayfa - Güncel - Medya Haberleri - Dosyalar - Kültür-Sanat - Medya`dan - Etkinlikler Takvimi - Forum - Arsiv - Linkler - e-Posta |
|
|
|
|
Iletisim: |
|
|