|
|
|
|
|
|
|
PES
VALLAHİ MEHMET BEY....
ÜMİT
OTAN-DÖRDÜNCÜ KUVVET MEDYA
Radikal'in arka sayfasındaki o duyarlı aşk yazılarını
gerçekten siz mi yazıyordunuz Mehmet Bey? İnsanın inanası gelmiyor Mehmet
Bey...Çiçeği burnunda bir genel yayın müdürü olarak, yeni gazeteniz
Milliyet'teki o anons size mi ait? Hani manşetin hemen yanında Can Dündar'ın
sizde yazacağını muştulayan "İsyankar ve Romantik" anonsu... Demek
isyankar ve romantikleri seviyorsunuz. Demek Turhan Selçuk, Umur Talu'nun isyankarlığı,
Zeynep Oral'ın romantikliği sizi kesmedi. İlahi Mehmet Bey, pes vallahi
Mehmet Bey... Bazı zamanlarda bunalıyor insan. Önce gördüklerine,
duyduklarına inanası gelmiyor, ardından kahkahalarla gülmek, sonra da oturup
"bir güzel" ağlamak istiyor. Ya da bir yerlere kaçıp
"saklanmak" hiçbir şey duymamak, görmemek belli bir süre "yok
olmak" kurtuluş gibi geliyor... Kısa sürüyor. Geri dönüyorsunuz. Yüz yüze gelmek,
bazılarının gözlerinin içine bakmak duygusu ağır basıyor. Dile kolay tam 33
yılını gazetesine, dergisine vermiş insanın çığlıkları sizi teslim alıyor.
İşin tuhafı, o gazetenin, derginin okurlarının bu çığlıklardan haberi
olmuyor, olamıyor... Bereket Açık Radyo'da Ömer Madra, hazırlayıp sunduğu
"Açık Gazete" programında yer verdi de bir hüzünlü öykünün iç
yüzünü hepimiz duyduk içimiz sızlayarak. Zeynep Oral'ın telefondan bize
ulaşan sesi acı ve duygu yüklüydü: "İnsanları
insan yapan değer ölçüleri vardır. Bir insan değil 33 yıl, üç gün bile evinde
çalıştırdığı bir insanı bu biçimde kovamaz. Uslubu bu değildir. Çok acıtıyor.
Kendimi çok kullanılmış, sömürülmüş, tecavüze uğramış, lime lime edilmiş
hissediyorum... Hiç olmazsa bir veda mektubu yayımlamak istedim. Veda yazısı
çok usturuplu bir ifadeyle yazılmıştı. Hem gazetedeki arkadaşlarıma hem 33
yıldır beni okuyanlara veda mektubuydu. Önce yayımlarız dediler sonra kabul
etmediler. İşten atılmamıza yönelik tek satır haber yayımlanmadı. Aydın
Doğan'a ait gazetelerde kalıp bu olaylarla ilgili yazı yazmayanların durumu
da çok zor. Bazen içerde olmakla dışarıda olmak birbirinden farklı
olmuyor..." Zeynep Oral'ın
oğlu kolları sıvıyor ve annesi için bir web sitesi hazırlıyor. Zeynep Oral
artık bize zeyneporal.com'dan sesleniyor... Oral'ın sitesinde dolaşıp veda
mektubunu okurken biriyle yüz yüze gelmek ta gözlerinin içine bakmak
istedim.. Nerede
kalmıştık Mehmet Bey? Siz, liseli
yıllarında büyük bir heyecanla izlediği dergisini orta yaşına vardığında da
elinden düşürmeyen bizlerin şu anki mahzunluğunu anlayabilir misiniz? Zeynep
Oral'lı yılların sıcaklığını, romantizmini, duyarlılığını "bir
çarpıda" silip atmanın yükü size ağır gelmiyor mu? "Kardeşim
bu gazeteyi ben yönetiyorum ve kendi kadromu kuruyorum" diyebilirsiniz
ve haklısınız da. Siz kısa pantolonla gezerken o gazeteye emek verenlerin,
çiçeklerle, öpücüklerle, sevgiyle uğurlanması çok mu zordu? Varını yoğunu tüm
gençliğini verdiği işinden atıldığını dedikodular, internet gazeteleri
yoluyla öğrenmenin yarattığı acıyı duyumsayabiliyor musunuz? Eğer Radikal'in
arka sayfasındaki o romantik yazıları siz yazdıysanız, duyumsamamanız mümkün
değil... Ben o acıyı
duyumsuyorum Mehmet Bey... Bu nedenle
artık gazetenizi ve derginizi almıyorum Mehmet Bey... Ama sevgili
dostum Can Dündar'la da ayrı düşmek, özlemek istemiyorum. Onun da kolayını
buldum, internetten okuyorum Mehmet Bey... Ah, keşke
o romantik aşk yazılarında kalsaydınız Mehmet
Bey... 21 Mart 2001 Çarşamba |
|
|
|
|
|
||
|
|
|
||
|
|
Anasayfa - Güncel - Medya Haberleri - Dosyalar - Kültür-Sanat - Medya`dan - Etkinlikler Takvimi - Forum - Arsiv - Linkler - e-Posta |
|
|
|
|
Iletisim: |
|
|