Neden ÖTEKI MEDYA?
Anasayfa
Güncel
Medya Haberleri
Dosyalar
Medya`dan
Öteki Türkiye
Kültür-Sanat
Etkinlikler Takvimi
Linkler
ARŞİV
e-Posta
|
|
Matbuatın
İşsiz Çocukları
Soygunları, yolsuzlukları,
olup bitenleri yazıp çizen, araştıran gazeteciler;
varidatlarını korumak isteyenler tarafından "vatan
haini" ilan edilmiştir.
BİA
07/03/2001 FİKRET İLKİZ
BİA- Türkiye gazete, mecmua, radyo ve televizyonların
işten atılmış kıymetli çocukları, memleketin
kahırlı evlatları, milletin müşterek sesi gazeteciler..!
Gazetecilik ahlak ve bağımsızlığının
korunma imkan ve şeraitinin artık çok namüsait mahiyette
tezahür ettiği malumlarınızdır. Meslek ahlakınızı
tesiri altına alan ahval ve şeraitten çıkan manzara-i
umumiye ezcümle şöyledir :
Cebren ve hile ile; gazete, mecmua, radyo ve televizyonlarıyla
bütün matbuat zaptu rapt altına alınmak istenmektedir. Gazetecilerin
sesi-soluğu kesilmeye çalışılıyor.
Matbuat sahipleri basın mesleğinde çalışanlarla
çalıştıranlar arasındaki münasebetlerin düzenlenmesine
dair kanunun menfaatlerine fevkalade aykırı olduğuna
karar vermişlerdir.
Türkiye demokrasisi perişan edilmiştir. Memleketin doğal
kaynaklarını ve halkı soyup soğana çevirmek isteyenler
kendilerini vatansever ilan etmiş, hukuku hiçe saymışlardır.
Soygunları, yolsuzlukları, olup bitenleri yazıp
çizen, araştıran gazeteciler; varidatlarını korumak
isteyenler tarafından "vatan haini" ilan edilmiştir.
Matbuat sahipleri , bu gazetecilere ses çıkarmayıp
demokrasiden yana saf tutmayı ticari karlarının artması
için bir vesile saymışlardır. Ama bu gazetecilerin
kimler olduğunu, yazılarını ve adlarını
zihinlerine nakşetmişlerdir. Efkar-ı umumiyeyi uyutmak
için gazeteciler üzerinde tahakküm kurmayı kafalarına
koymuşladır.
Demokrasiye, laik rejime, hukuk devletine, temel insan hak ve özgürlüklerine,
vatandaşın cebindeki paraya kasteden düşmanlar, alemde
eşi menendi görülmemiş bir zam-zulüm idaresinin mümessili
gibi davranmakta bir beis görmemişlerdir. Matbuat sahipleri de,
bu mümessillerin iş ortağı ve sesi olmakta tereddüt
etmemişlerdir.
Bütün bu şeraitten daha elim ve vahim olmak üzere,memleketin
dahilinde iktidara sahip olanlar, yazmayı, görmeyi, duymayı,
konuşmayı hatta düşünmeyi yasaklayacak ölçüde ileri
gitmiş, koskoca bir milleti rezil-i rüsva etmekte hiçbir mahzur
görmemiştir.
Bu meyanda matbuat meslek-i ahlakının iç ve dış
düşmanları boş durmamış, bütün kainatta emsali
görülmemiş bir yozlaşmanın mümessili olarak suhuletle
icra-i faaliyet eylemişlerdir.
Mevcudiyet ve istikbalinin yegane temeli, doğru ve gerçek
havadis olan matbuatın idaresinde hakimiyet kuranlar 'meslek
ahlakının en kiymetli hazine olduğunu' pek çabuk unutmuşlar;
sadece iktidarların iradesine tabi olarak hadisat vicdaniyatından
kendilerini pek kolayca mahrum eylemişlerdir.
Matbuat sahipleri; matbuatı kendi gücü için kullanmıştır.
Basın emekçileri ise, kendilerini doğru ve gerçek havadis
hazinesinden mahrum etmek istiyen dahili ve harici bedhahların
gücüne bilakayd-ü şart boyun eğerek teslim olmuş, sahne-i
siyaseti kurda, kuşa, arılara terketmişlerdir.
Bi-netice matbuatın bütün kaleleri cebren ve hile ile zaptedilmiş;
iktidarı destekleme, soygun ve vurgunları örtbas etme vaadi
ile alınan istikraz ve teşviklerle hazine-i hümayun tamtakır-kurubakır
boşaltılmıştır.
Efkar-ı umumiye ile muhaberatın büyük önem kespettiği
dönemlerde, bütün yazıişlerine girilmiş; bütün kalemlerine
ve bilgisayarlarına el konulmuş; bütün kameralar, fotoğraf
makinaları kontrol altına alınmış; ahali
bir dirhem hakiki havadis, bir satır doğru makeleden mahrum
bırakılmıştır.
Üç kuruşluk şahsi menfaatler uğruna bütün makaleler
amacından saptırılmış; gerçekler tevkif edilmiş,
yalanlar serbest bırakılmış, hürriyeti savunan
beyinler esir edilmiştir. Bütün bu şeraitten daha elim ve
vahim olmak üzere; gazete, mecmua, radyo ve televizyonlarda iktidara
sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta o güzel mesleklerine ihanete
başlamışlardır.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini siyasi müstevlilerin
ticari, mali ve siyasi emellerine tevhit etmişlerdir.
Matbuat sahipleri; dolarla maaş verdiklerine dokunmadan, üç
kuruş paraya çalıştırdıkları gazetecileri
sokağa atmakta tereddüt göstermemiştir. Yazılarında
sokağa atılan gazeteciler için tek satırı esirgeyen
bir kısım gazeteciler, sıra kendilerine gelince şaşırmışlardır.
Şaşırmayan meslek erbabı bir kısım gazetecilerin
işten atılması ise; matbuat sahiplerinin çıkarlarıyla,
siyasetçilerin al gülüm ver gülüm hesaplarına ters düşen
yazılarından dolayıdır.
Matbuat sahipleri, eskiden zihnine nakşettiği bu gazetecilerin
bir bir hesabını görmüş, gözünü kırpmadan matbuatdan
atmıştır. Efkar-ı umumiye tarafından bu durum
sadece ma'lum bir hal olarak görülmüştür.
Halkın malumatsız ve ceridesiz kalması için sokağa
atılan gazeteciler hallerinin ne olacağını sormuş,
şimdi Başbakan olan eski "gazeteci"; üzgün olduğunu
ve elinden bir şey gelmediğini söylemekten çekinmemiştir.
Ağır aksak yürütülmeye çalışılan demokratik-siyasal-sosyal-ekonomik
nizam yeniden bozulmuş; millet fakr-ü zaruret içinde bir kere
daha harap ve bitap düşmüştür. Ben eminim ve müsterihim
ki, işsiz güçsüz ve beş parasız bırakılmış
meslek ahlakına düşkün Türkiye'nin fedain-i matbuatı,
demokratik nizamın luzümuna herkesten çok inanmış,
rejimi ve inkilapları benimsemiştir.
Ey Türkiye matbuatının kara bahtlı çocukları,
milletin müşterek sesi gazeteciler..!
İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, meslek
ahlakını korumak ve mesleğin onurunu kurtarmaktır.
Muhtaç olduğun kudret kaleminin ucunda, bilgisayarının
tuşlarında ve demokrasi inancında mevcuttur.1
1 İletişim Araştırma Derneği Bülteni Şubat
1995 Sayı 10.Sayfa 3 ve Demokrasi Sizin Neyinize adlı Birinci
Basımı Aralık 1995 Papirüs Yayınevi tarafından
yapılmış ERBİL TUŞALP'in kitabının
234-235-236.sayfalarında yayınlanmıştır.Bu
metinin bazı bölümleri yazarın izni ile tarafımdan
değiştirilmiş,kısaltılmış ve bazı
eklemeler yapılmıştır.
|
|
|